31 Aralık 2015 Perşembe

The Balm Sexy Mama Transparan Pudra

Herkese yeniden merhaba,

Bugün sizlere geçen sene Gratis indiriminden aldığım The Balm Sexy Mama Transparan pudradan bahsedeceğim. Herkes gibi ben de The Balm ürünlerine bayılıyorum :) Cruelty free, paraben ve talc içermeyen ürünleriyle tüm drugstore markalarının önüne geçiyor benim için. Geçen sene indirimde bu tatlış pudrayı görünce kapıvermiştim :)



Ürün transparan olduğu için herhangi bir renk vermiyor. Fondöten, bb krem, concealer üzerini sabitlemede kullanabilirsiniz. İçinde bulunan minik yağ emici küreler ile parlamayı uzun süre engellediği vaadediliyor. Parlamayı tüm gün değil ama 4-5 saatliğine engellediği doğru. Benim cildim karma, T bölgem yazları çok, kışları da hafif yağlı oluyor. Yazın mutlaka tazeleme gereği duydum, ancak kışın o kadar fazla değil.



Bu pudranın sevmediğim özelliğine gelince, TheBalm’ın allık ve farlarında bulunan o yumuşacık yapıyı bu üründe bulamadım. Yapısını fazla sert buldum açıkçası. Evet çok fazla tozutup ortalığı kirletmesini istemem tabi ki ama bu yapısıyla da sanki hiç ürün alamıyormuşum gibi hissediyorum. Fırçaya ürün geldiğini ancak yüzüme sürdüğümde verdiği etkiden fark ediyorum. Ayrıca aldıktan birkaç ay sonra pudranın yüzeyinde hafif bir taşlaşma oluştu, tırnağımla kazıyınca düzeldi.

Gramajı iyi (7 gr), bu yapısıyla da yıllarca bitmeyecek gibi duruyor. Başka transparan pudram olmadığı için diğerleriyle karşılaştırma yapamıyorum. Ancak genel olarak benim beklentimi karşılayan bir ürün oldu. Diğer TheBalm ürünlerinde olduğu gibi bayılmadım ancak Gratis indiriminde yine olsa yine alırdım :) Uyguna geliyor gerçekten.

Yeniden görüşmek üzere :)

26 Aralık 2015 Cumartesi

Couleur Caramel Dark Circle Concealer

Herkese yeniden merhaba,

Uzun süredir doğal içerikli ve performansı güzel bir göz altı kapatıcısı arıyordum, sonunda buldum:) İnternette tesadüfen Couleur Caramel isimli Fransız markasıyla tanıştım ve araştırınca kullananların çok memnun kaldığı bir marka olduğunu gördüm. Ne yazık ki hakkında çok fazla Türkçe kaynak yok, bari ben oluşturayım dedim :)



Güvendiğim ve her zaman memnun kaldığım bir site olan dermoeczanem.com’da markanın satışını görünce sipariş verdim. Renk konusunda çekincelerim vardı ancak görme şansım olmadığı için risk alarak “08 – Apricot Beige” rengini seçtim. Her zamanki gibi birkaç gün içinde ürünler elime ulaştı.



Markanın ambalajları da kendisi gibi doğal, geri dönüşümlü malzemeden yapılmış. Kapatıcı’nın rengi buğday tenime tam uydu, ne açık ne koyu. Normalde bir tık daha açık concealer kullanıyorum ama cildimde aynı renk olması da güzel ve doğal durdu. Yapısı yumuşacık ve kremsi, göz altlarını kesinlikle kurutmuyor, aksine hep nemli bırakıyor. Ben normalde burun kenarlarımdaki kızarıklıklara da concealer sürerdim ve o bölgem çok kuru olduğu için hep pul pul olurdu. Bu üründe bunu hiç yaşamadım, cidden yumuşacık.



Esas olarak bu kapatıcıda beni en şaşırtan şey ise, gerçekten kapatıcılığının yüksek olması! Organik concealer yorumlarını okuduğumda hep düşük kapatıcılıktan bahsediliyordu, bu ise gerçekten güzel kapatıyor. Çok problemli göz altlarını bilmiyorum ancak benim ‘hafif problemli’ göz altlarımda ve yüzümdeki minik lekeleri güzel örttü.

Ürünün olumsuz tek yanı biraz çizgilere dolması. Ama bende her kapatıcı çizgilere doluyor maalesef. Gün içinde birkaç kere parmağımla düzeltiyorum. Profesyonel bir sonuç bekliyorsanız size göre değil. Ben yüzüme her gün sürdüğüm ürünlerde daha çok içeriğe önem verdiğim için bu sonuç benim için şimdilik yeterli.

Couleur Caramel markası EcoCert sertifikalı ve CosmeBio etiketli, cruelty free bir Fransız markası. Alışverişimde aldığım ürünler ve fiyatları:

-Dark Circle Concealer: 45 TL
-Eye Shadow: 41 TL
-Ruj: 55 TL



3 al 2 öde kampanyası olduğu için sadece ruj ve concealera para vererek ve %2 havale indiriminden de yararlanarak toplam 98 TL vermiş oldum. Bence 3 organik ürün için bu fiyatlar uyguna geldi. Diğer ürünler için yorumlarımı da yakında paylaşacağım :)

Siz de uygun fiyatlı, temiz içerikli ve tabi ki hayvan deneysiz bir kapatıcı istiyorsanız bir şans vermelisiniz bence :)


Yeniden görüşmek üzere!

19 Aralık 2015 Cumartesi

Favori Pembe Rujlarım

Herkese yeniden merhaba,

Uzun zamandır hem blog hem instagram’da cilt ürünleri anlattığımı farkettim. Bu nedenle bugün makyaj ürünlerine geçiş yaparak günlük kullandığım favori pembe rujlarımı tanıtmaya karar verdim :)



Golden Rose – Velvet Matte (27)

Golden Rose normalde kullandığım bir marka değildi, ancak son dönemde yaptığı yeniliklerle pazarda hızlı bir yükseliş yaptı. Hala cilt ürünlerine uzak dursam da, herkesin çok beğendiği Velvet Matte ruj serisine bir şans vermek istedim. 27 numarayı, Görkem Karman’ın bloğunda Mac’in meşhur Kinda Sexy rujuna muadil olarak göstermesi sonucu merak ederek almıştım. Sonradan arkadaşımdaki mac rujla ikisini karşılaştırdığımda, gerçekten de dudakta birebir renkte aynı olduklarını gördüm. Mac’in yapısı daha yumuşak ve dudağı kurutmuyor, ancak Golden Rose maalesef dudağı biraz kurutuyor. Altına lip balm sürmeden kullanmıyorum. Bu özelliğini görmezden gelirsek bence renk ve duruş olarak başarılı bir ruj. Günlük kullanımda, özellikle koyu renk göz makyajının altında soft bir pembe olarak çok hoş duruyor. Uygun fiyatlı bir mac muadili olarak bence şans verilecek bir ürün, severek kullanıyorum:)



Golden Rose – Velvet Matte (10)

Bu ise 27 numaraya göre daha bariz bir pembe. Bir tık daha koyu ve canlı. Yapısı yukarıda bahsettiğim gibi, aynı kuruluk sorunu mevcut. Ama duruşları ve renk skalaları o kadar başarılı ki bunu görmezden geliyorsunuz :) Bu da severek kullandığım bir pembe oldu :)



Flormar – Pretty (P307 - Pink Beige)

Geldik favorime:) Bu rengi görevli kızın önerisi ile çok düşünmeden almıştım, kullandıkça neden bu kadar sevildiğini anladım. Rengi o kadar güzel ki, tam bir günlük ruj. Gül kurusuna yakın bir pembe. Yapısı da yumuşak, kalıcılığı fena değil. İlk aldığımda uzun süre elim başka ruja gidememişti. Severek kullanıyorum:)



Flormar – Long Wearing (L16)

Bu ruj aslında pembe’den çok nude’a daha yakın bir ruj. Ancak içinde pembe tonları da var. Yapısı yumuşacık, dudakta çok güzel duruyor. Koyu renk göz makyajının altına ideal.



Golden Rose ve Flormar markaları, içeriklerini sevmesem de cruelty free olmaları, harika renk skalaları ve uygun fiyatlarıyla cezbedici geldiği için dayanamayıp aldığım markalar :) Pembe ruj sürmek istediğim günlerde kurtarıcı oluyorlar. Şeftali tonlarına kaymak istediğimde de daha doğal içerikli olan Note rujlarıma gidiyor elim, onların da yazısı için tık tık.

Sizin günlük kullanımdaki favori rujlarınız nelerdir? Paylaşırsanız sevinirim.

Yeniden görüşmek üzere ;)


29 Kasım 2015 Pazar

Cyrene Yüz ve Makyaj Temizleme Suyu


Herkese yeniden merhaba,

Yüzümü temizleme jeliyle yıkamaya üşendiğim zamanlarda misel sular gibisi yok :) Durulama gerektirmediği için, özellikle işe gitmek için uyandığım sabahın erken saatlerinde çok işe yarıyor, akşamları da göz makyajımı çıkarmak için kullanıyorum. Cyrene Yüz ve Makyaj temizleme suyunu bloglardaki övgüleri görünce almaya karar vermiştim, abartıldığı kadar varmış gerçekten de:) Markayı zaten ne kadar beğendiğimi artık herkes biliyor, henüz başarısız bir ürünlerine rastlamadım.


Ben hassas ve kuru ciltler için olanını aldım, kullandıktan bir süre sonra T bölgemde biraz parlama oluştu. Bu nedenle bir dahaki sefere de karma ve yağlı ciltler için olanını deneyeceğim, o benim cilt tipime daha uygun ve cildi rahatlatıcı aloe vera içeriyor. Ürün cildimle hiçbir irritasyona ya da sivilcelenmeye sebep olmadı, nazik bir şekilde hem yüz hem de göz makyajımı temizledi. Zaten ürünü alırken esas amacım göz makyajımı temiz içerikli bir ürünle çıkarmaktı, bu konuda da başarılı bir ürün oldu.


Neden Cyrene Misel su?

-Zararlı kimyasallar barındırmayan, tertemiz içeriği (Allantoin, panthenol, Yeşilçay, Provitamin B5, aloe vera gibi besleyici, rahatlatıcı özler barındırması)

-Hayvanlar üzerinde deney yapmaması

-Vegan olması

-Muadillerine göre olan uygun fiyatı

-Türk markası oluşu

-Cildimde bıraktığı güzel his


Bu sebeplerden ötürü almaya devam edeceğim bir ürün oldu :) Ancak şu an Cyrene’nin sürpriz kutusundan çıkan 'Searene Skin Drink Misel Su’yu kullandığım için onun bitmesini bekliyorum. Onun da yazısını, hatta ikisinin karşılaştırmasını yakında yazacağım :)

Sizlerin önerdiği, memnun kaldığı makyaj/yüz temizleme suları nelerdir? Paylaşırsanız sevinirim.

Görüşmek üzere!


21 Kasım 2015 Cumartesi

Uni Baby Şampuan

Herkese yeniden merhaba,

Bebek şampuanı kullanan yetişkinler kulübüne ben de katıldım :) Aslında aklımda hiç böyle bir düşünce yoktu, ancak markette dolaşırken Uni’nin bebek şampuanı dikkatimi çekti. Bunun sebebi üzerinde: “Alkol, paraben, SLS (Sodium Lauryl Sulfate) ve SLES (Sodium Laureth Sulfate) , boya içermez.” yazmasıydı. İçeriği bir şampuana göre oldukça temiz görünüyordu. Çünkü bebek şampuanlarının bile içeriği maalesef kimyasal dolu olabiliyor. Hemen arkasını çevirdim, bir de ne göreyim, Tavşan figürü!:) Cruelty Free olmasını hiç beklemiyordum açıkçası, o yüzden bir şansı hak etti diye düşünüp attım sepete :)


Ürün pek köpürmüyor, çok köpüren çok temizler inancının etkisiyle başlarda biraz zorlandığımı söylemeliyim. Sonra alıştım. Başlarda bir etkisi olup olmadığını pek anlamadım, en büyük korkum saçımı yağlandırmasıydı ancak bunu yapmadı neyse ki. 1.ayın sonu gibi etkisini göstermeye başladı, saçlarım cidden daha yumuşak ve parlak oldu. Ve en önemlisi uzun süredir bol bol dökülüp beni üzen saçlarımın dökülmesi azaldı. Vücudum için duş jeli olarak, hatta makyaj fırçalarım için de kullanıyorum. Genel olarak neye kullansanız yumuşacık bir his veriyor. Pompalı yapısı da kullanımı daha kolay hale getiriyor.



Ben saçlarım çok uzun olduğu için uçlara mutlaka krem de kullanıyorum, o yüzden kremsiz etkisini bilmiyorum. Bebek şampuanlarının kremsiz yapılarından dolayı uzun saçları taramayı zorlaştırdığını okumuştum, bu sıkıntıyı yaşayanlar olabilir. Şu an için o kadar memnunum ki bu durumda bir değişiklik olana kadar devam edeceğim. Fiyatı da uygun, indirimde 8 TL'ye bile bulmak mümkün.

Hiç beklemediğim bir üründen öyle tatlı bir sonuç aldım ki çok mutluyum! :) Umarım bu durum bozulmaz. 

Son olarak eklemek isterim ki, yorumlarım kendi almış olduğum sonuçlara göre yapılmış olup tamamen kişiseldir, her insanın saç derisi/yapısı farklıdır. Bu nedenle etkisi kişiden kişiye değişecektir.
Bebek şampuanı kullanan başka kulüp üyeleri varsa olumlu/olumsuz yorumlarınızı bekliyorum:)


Görüşmek üzere!

9 Kasım 2015 Pazartesi

Burt's Bees - Sensitive Daily Moisturizing Cream and Eye Cream

Herkese yeniden merhaba,

Bugün sizlere Burt’s Bees Sensitive serisinden “Daily Moisturizing Cream”(Günlük Yüz Kremi) ve “Eye Cream”(Göz Kremi) ürünlerinden bahsedeceğim. Burt’s Bees, doğal içerikli (hatta üzerinde %100 natural olduğu iddiası var), cruelty free ve genel olarak çok beğendiğim bir marka. Özellikle Tinted Lip Balm’larını her gün kullanıyorum. Ancak ülkemizdeki pahalı fiyatları bu ürünleri doya doya kullanmama bir engel maalesef. Amerika’da drugstore’dan çok daha uygun fiyatlara aldığım kremlere gelecek olursak;

Burt’s Bees Sensitive Günlük Yüz Kremi: Bu üründen çok bir beklentim yoktu, sadece yaz ayında karma cildime ağırlık yapmayacak ve yağlandırmayacak hafif bir nemlendirici arayışındaydım. Tam da bu beklentiyle alınması gereken bir ürünmüş :) Fazlasını beklememek gerekiyor, cilde öyle extra bir etkisi yok. Hassasiyet yaratmayan, hafif, doğal içerikli bir nemlendirici; yaz aylarında severek kullandım. Kışa yaklaştığımız şu günlerde de haftada bir kaç kez gündüzleri kullanmaya devam ediyorum. Nemlendirmesi şimdilik yeterli. Ancak çok kuru ya da olgun ciltlere bu mevsimde yeterli geleceğini düşünmüyorum. Benden son durumda geçer puan aldı.


Burt’s Bees Sensitive Göz Kremi: Açıkçası beni bu kadar hayal kırıklığına uğratan bir ürün daha önce olmamıştı. Yine aynı beklentilerle, yaşıma uygun, doğal içerikli bir göz kremi kullanmak amacıyla aldım. Ancak Türkiye’ye gelip kullanmak istediğimde; öncelikle ambalajını kullanmakta çok zorlandım, ürünün kapağında (ucunda) ufak bir kuruma vardı, çok fazla baskı uygulayarak ancak sıkıp ürünü getirebildim. Ve yapısını hiç beğenmedim. Akışkan hiç değil, yoğun kıvamlı ancak fazla nem de vermiyor. Toplamda 3 kez kullandım, ilk ikisinde bir şey olmadı ancak 3.kullanışımda göz altımda yanma yaptı, gidip yüzümü yıkamak zorunda kaldım ve bir daha da kullanmadım. Son kullanma tarihine çok baktım ancak üzerinde bulamadım. Tarihi geçmese de, belki markette vs. beklerken bozulmuş olma ihtimalini düşünüyorum şimdi. Çünkü bu kadar başarısız bir ürünü piyasaya süreceklerine inanmıyorum açıkçası. Türkiye’de Sensitive serisini bulmak zor biliyorum ancak bu göz kremini kullanmış başka birisi varsa görüşlerini çok merak ediyorum. Benim ürünüm mü bozuktu yoksa gerçekte de bu kadar kötü mü? Kafamda deli sorular :) Yazarsanız sevinirim.


Son olarak iki ürünün de ambalajını ve kapaklarını beğendiğimi söylemeliyim, hijyenik ve sağlamlar. Burt’s Bees keşke bizde de drugstore markası olsa, kolayca ulaşabilsek :/ Ama nerde.. :)

Diğer postlarımda da vücut losyonlarından ve severek kullandığım lip balmlarından bahsedeceğim.

Görüşmek üzere! :)

31 Ekim 2015 Cumartesi

Wet n Wild Kaş Kiti İncelemesi

Merhaba,

Kaşlar güzel ve dikkat çekici olunca makyajın boyut atladığını fark ettiğimden beri kaş ürünlerinden vazgeçemiyorum :) Önceden kalem kullanıyordum ama kalemlerin sert yapıları sebebiyle kaş tüylerinde biraz dökülme yaptığını fark ettim. Geçen sene arkadaşımın önerisiyle de Wet n Wild’ın bu kaş kitine bir şans verdim. O günden beri severek kullanıyorum. Aşağıdaki aldığım 2.kit, ilk aldığım öyle kötü görünüyor ki koymaya utandım :)


İçinde 2 renk far, 1 adet sabitleyici, fırça, cımbız ve ayna bulunuyor. Koyu kahverengi olan benim için çok koyu, favorim kesinlikle ortadaki açık kahverengi :) Gerçekten kaş rengime tam uydu, çok doğal duruyor ve kalıcılığı da iyi :)  Sabah işe giderken sürüyorum, akşama kadar aynen duruyor. Gerçi kaş bölgemiz sık dokunduğumuz/sildiğimiz bir bölge olmadığı için de böyle düşünüyor olabilirim. Sabitleyicisini (Wax) çok sevemedim, kötü diyemem ama elim gitmiyor nedense. Kaşları rimel yapısında bir ürünle sabitlemek daha doğru geliyor bana, fırça ile sabitleme olayı benim istediğim o doğal görüntüyü bozuyor. Okuduğuma göre pek kullananı da yok zaten. Cımbızının performansı süper değil ama acil durumlarda kesinlikle iş görüyor, güzel bir kurtarıcı :)
Fardan sonra en sevdiğim parça fırçası. Eğimli yapısı ile gerçekten de güzel sürülüyor far. Ayna da arkadan çıkıyor, böylece farlar tozutsa da ayna temiz kalmış oluyor bunu sevdim.


Ürünün beğenmediğim özelliklerine gelecek olursak, öncelikle ambalajı gerçekten çok çok dayanıksız. Bir süre kullandıktan sonra kapağı kapanmamaya başlıyor, bant ile desteklemek zorunda kaldım. Neyse ki farlar kırılma/makyaj çantama dökülme gibi şeyler yapmadı, yoksa kesinlikle tekrar almazdım.
Bir de içeriği temiz bir marka değil, temiz içerikli bir kaş kiti bilen varsa beni de bilgilendirirse çok sevinirim.

Bazı olumsuz özelliklerine rağmen Wet n Wild Kaş Kiti, cruelty free olması ve uygun fiyatıyla tekrar aldığım bir ürün oldu. Yine de 2. ürünüm bittikten sonra bir de NYX ve Essence markalarının kaş kitlerine şans vermek istiyorum. Özellikle NYX kitinin içindeki minik tarayıcı fırça ilgimi çekti, kaşları far sürdükten sonra tarayıp o farı dağıtmak daha doğal durmasını sağlıyor çünkü.

Sizin favori kaş far/kit ürünleriniz nelerdir?

Tekrar görüşmek üzere :)

23 Ekim 2015 Cuma

The Body Shop Honey Bronze Highlighter İncelemesi

Herkese Merhaba,

Bir süredir kremsi yapıda, cruelty free bir aydınlatıcı arıyordum. The Body Shop, Loreal bünyesine geçmesine rağmen cruelty free kalmaya devam ederek beğenimi kazanmış bir marka, bu nedenle bloglarda gördüğüm likit aydınlatıcısını (Radiant Highlighter) almaya gittim, ancak sonra “Honey Bronze” isimli bu şeker ürün beni görünümüyle tavladı :)


Ürünü nasıl aldığımın hikayesini bile anlattığıma göre ürüne geçebilirim artık :) Benim aradığım gibi  kremsi yapıda değil, daha çok stick yapıda katı bir ürün. Fırçaya, ele vs almadan, direk yüze sürerek uygulanıyor. 3 renk seçeneği var, ben direk highlighter olarak kullanacağım için en açık rengini aldım. Daha koyularını direkt allık olarak kullananlar da var. Ben allığı sürdükten sonra elmacık kemiklerime uyguluyorum. Hafif ıslak bitişli, doğal duruşlu, kalıcılığı fena olmayan bir aydınlatıcı, günlük kullanım için oldukça beğendim.

Sevmediğim tek özelliği, elimle almak istediğimde istediğim kadar gelmemesi. Örneğin, göz pınarlarıma ya da kaş kemiğime uygulamak için üründen almak istediğimde katı yapısından ötürü ürünü istediğim gibi alamıyorum, biraz uğraşmak gerekiyor. Yani direk yanağıma sürerken aldığım o kolay performansı yüzümün diğer bölgeleri için alamıyorum.

Tende duruşu aşağıdaki gibi:


The Body Shop markası ürün içeriği olarak beni çok tatmin etmese de, performansı güzel ürünleri ve cruely free duruşu ile cezbediyor :) Ancak fiyatları biraz fazla buluyorum, örneğin bu ürün için 60-65 TL gibi bir tutar ödedim, bir tık daha düşük olabilirdi diye düşünüyorum.

Günlük aydınlatıcı seçerken Honey Bronze ve The Balm Mary Lou arasında dolaşıyorum, daha ıslak bitişli bir görünüm istediğimde elim buna gidiyor :) Sonuç olarak beni tatmin eden ve kullanmaya devam edeceğim bir ürün oldu. Kolay kolay biteceğe de benzemiyor, kullanmaya devam:)

Başka ürünlerde görüşmek üzere! :)

8 Ekim 2015 Perşembe

Allfree Natural Deodorant İncelemesi

Herkese yeniden merhaba,

Bugün sizlere, son zamanlarda favorim olan “allfree natural deodorant” tan bahsedeceğim. Bu deodorantı ilk defa Ayşenur Yazıcı’nın blogunda görmüştüm, içeriğinin tertemiz olduğundan ve memnun kaldığından bahsediyordu. Ancak Gratis’lere gittiğimde satışının durduğunu öğrendim, internette de bulamadım. Yıllar sonra Gratis’te dolaşırken bir de baktım yeniden satışta! Çok mutlu olup hemen attım sepete bir tane:)


Alüminyum ve paraben içermeyen deodorantlar bu aralar oldukça revaçta. Çünkü bu zararlı maddelerin koltukaltından emilerek göğüs kanserini tetiklediği  ile ilgili araştırmalar yapılmakta, kesin bir kanıtı olmasa da bu konuda yazılanlar oldukça fazla. Ben sadece koltukaltı değil genel olarak cildimize sürdüğümüz tüm zararlı maddelerin emildiğine inandığım için, bildiğiniz gibi genelde doğal içerikli ürünleri tercih ediyorum. Allfree’ye gelecek olursak, öncelikle ben sprey ya da roll-on türündeki deodorantları değil, böyle stick olanları seviyorum. Bana kullanımı daha pratik ve bıraktığı kuru his daha güzel geliyor. Bu yüzden ürün zaten 1-0 önde başladı.


Diğer özelliklerine gelecek olursak;
-Paraben, aliminyum ve alkol bulundurmadığı üzerindeki ibarede belirtilmiş.
-Yapay renk, koku ve katkı maddesi içermiyor.
-Hayvanlar üzerinde test edilmiyor. (Cruelty Free)
-Hayvansal içerik barındırmıyor. (Vegan)
-Kokusuz, koruması ve kokuyu engellemesi de gerçekten güzel.
-24 saate kadar koruma gibi vaadleri yok, 12 saate kadar koruma yaptığı yazıyor ve gerçekten de yapıyor, bu da benim için yeterli.
-Fiyatı gerçekten çok uygun. (Gratis’ten 5-6 TL gibi bir fiyata aldım.)

Doğal ürün kullanma konusundan vazgeçmeyeceğim en öncelikli şey deodorant sanırım. Göğsüm ve çevresinde bulunan iyi huylu kistler sebebiyle bu konuda her zaman hassas ve dikkatliyim. Bundan önce kullandığım başka doğal deodorantlar da var, onlarla ilgili genel bir yazı yazmayı da düşünüyorum. Ancak fiyat, ulaşılabilirlik ve performans üçlüsünü topladığımızda favorim kesinlikle allfree :) Mutlaka siz de denemelisiniz! :)

Tekrar görüşmek üzere! :)

15 Eylül 2015 Salı

Batiste - Kuru Şampuan İncelemesi

Herkese tekrar merhaba;
Bugün sizlere, çok severek kullandığım ve kuru şampuanların şahı olduğunu düşündüğüm “Batiste – Kuru Şampuan”den bahsetmek istiyorum. Cruelty Free ürün kullanma kararımdan önce Elidor ve Toni&Guy markalarını denemiştim, Elidor saçlarımı kazık gibi yapmış, Toni&Guy da performansı daha iyi olmasına rağmen garip kokusuyla beni kendinden soğutmuştu.  Ancak başka blogger’ların tavsiyesiyle aldığım Batiste, tüm diğer ürünleri sildi süpürdü J

Kendisi bir kuru şampuandan beklenecek her şeye fazlasıyla sahip bence. Saçın yağlı görünümünü ortadan kaldırıp fresh bir görüntü veren, saçta fazla beyaz kalıntı bırakmayan, ağırlık yapmayan, sonrasında saçı kepeklendirmeyen harika bir yapısı var J Üstelik Cruelty Free! Hayvanlar üzerinde deney yapan markaları bırakma kararımdan sonra ilk işim bu ürünün ambalajına bakmak oldu, korkarak baktım çünkü o kadar memnundum ki bırakmayı hiç istemiyordum. Arkasındaki tavşan logosunu gördüğümde nasıl rahatladığımı çok iyi hatırlıyorum J Ürün tüm övgüleri hak ediyor bence.
Benim gibi duş aldıktan 1 gün sonra sönen ince telli saçlarınız varsa saçı tazelemek ve hacim vermek için, ya da yoğun çalışıyorsanız eve gelip saçlarınızı yıkamaya vaktinizin/mecalinizin kalmadığı günler için rahatlıkla kullanabilirsiniz. İçerik konusunda da takıntım var normalde ancak henüz organik bir kuru şampuan deneyimleme fırsatım olmadığı ve bundan da çok memnun olduğum için şimdilik içeriğini görmezden geleceğim. Ben şu ana kadar Fresh, Original ve Floral Essences çeşitlerini kullandım. Fresh’in kokusunu daha çok beğeniyorum ancak tercih meselesi, çünkü hiçbirinin kokusu rahatsız edici değil.
Kullanım için saça 20-30 cm uzaklıktan sıkarak, 1 dk bekleyip (bu benim tercihim), parmak uçlarıyla masaj yaparak ya da yumuşak bir tarakla tarayarak o beyaz görüntüyü almanız yeterli. Öncesi sonrası fotoğrafını bir türlü çekemedim ancak yaptığımda postu editleyeceğim J
Batiste Kuru Şampuanı Sephora, Gratis ve Watsons’lardan alabilirsiniz. Fiyatı 24-28 arasında değişiyordu en son, yine o civarlardadır J
Yeniden görüşmek üzere !

2 Eylül 2015 Çarşamba

Physician Formula - Fake Out Mascara

Herkese Merhaba,

Bugün sizlere “Physician Formula” markasının "Organic Wear – Fake out" maskarasından bahsedeceğim. Markayı kimyasal içermeyen yapıları, doğallığı, etkili ürünleri ve hayvanlar üzerinde deney yapmaması sebebiyle öncelikle çok beğeniyorum. Ancak Amerika’da drugstore’larda uygun fiyatlarda satılırken ülkemizde sadece eczanelerde satılması ve yüksek fiyatlarda olması bir hayli üzücü. Ben elimdekini Amerika’dan 10 dolara almıştım, burada 50-60 TL arası olması lazım. Fırsat sitelerinde daha uyguna bulabilirsiniz.


Gelelim markanın denemek için şans verdiğim organik rimeline. Açıkçası bu rimeli alırken çok yüksek beklentilerim yoktu, tek istediğim şey gözlerime doğal içerikli bir ürün sürmekti ve tabi ki hacim vermesiydi. Bunu fazlasıyla yerine getirdi. Aşağıda gördüğünüz gibi birkaç kat uygularsanız hacim vermesi oldukça iyi. Fırçası güzel, sürümü kolay sayılır. Kabı da çok şirin J Ancak kapağının şekli silindir olmadığı için maskarayı döndürerek süremiyorsunuz.


Ürünün beğenmediğim özelliklerine gelecek olursak, öncelikle çok geç kuruyor. Yani sürdükten 5 - 10 dk sonra elimi kirpiklerime sürdüğümde hala elime siyahlık bulaşıyordu. Bir diğer olumsuz özelliği de sabah sürdüğünüzde akşama kadar etkisinin sürmemesi, yani gün içinde tazelemeniz gerekebilir. (Bu arada bu maskaranın zaten kat kat sürüldüğünde daha güzel sonuç verdiğini söylemeliyim.) Ve benim için en olumsuz özelliğine gelecek olursam, göz altlarına gün içinde dökülme yapması. Bu benim her gün kullandığım Note rimelimde de biraz olan bir şeydi ve göz ardı ediyordum, ancak bunda biraz daha fazla olduğunu söylemeliyim :/

Sonuç olarak, Türkiye fiyatları ile tekrar alacağım bir ürün değil. Amerika’da olsam belki günlük kullanım için yeniden alabilirdim. Çünkü bu biraz da üründe neye öncelik verdiğinizle alakalı. Bir Maybelline, Max Factor vs. markalarının rimelleri kadar etkili değil, üstelik onlar da uygun fiyatlı markalar. Benim için günlük kullanımda doğal içerik ve cruely free olması her şeyden daha önemli olduğu için ben yine alabilirdim. Ancak burada fiyatı uygun olmadığı için başka rimelleri denemeye devam edeceğim J

Yeniden görüşmek üzere J

20 Ağustos 2015 Perşembe

The Balm - Balm Jovi Palette

Merhaba,

Bugün sizlere, paraben içermeyen ve cruelty free ürünleriyle çok çok beğendiğim bir marka olan The Balm markasının “Balm Jovi” makyaj paletinden bahsedeceğim. Biliyorum bu palet çok yazıldı çizildi ancak bu kadar sevdiğim bir üründen blogumda bahsetmezsem olmazJ Günlük makyajımda mutlaka yeri olan Balm Jovi’yi çok severek kullanıyorum. Zaten The Balm’ın ileride tanıtacağım birçok ürününden memnunum. Henüz beni hayal kırıklığına uğratan bir ürünü olmadı. Palet aşağıda gördüğünüz gibi 12 adet far, 1 adet aydınlatıcı, 1 adet allık, 2 adet ruj/krem allık içeriyor.


Farlardan başlayacak olursam, öncelikle çok pigmentliler. Rengini tam vermesi için extra bir uğraşa girmenize hiç gerek kalmıyor. Ancak fazlaca tozuttuklarını da söylemeliyim. Zaten nerede pigmentli bir far görsem o far genelde tozutuyor :/ Renkleri günlük kullanıma çok uygun, ben kahverengi tonlarını sevdiğim için genelde “Allegro, Presto, Iron Maid-in ve Adagio” renklerini kullanıyorum. “Adaigo” zaten mükemmel bir far bazı rengi, tende yokmuş gibi duruyor. Diğer tonları da kullandığım oluyor ama çok sık değil, gözlerim yeşil olduğu için renkli farlar yakışmıyormuş gibi geliyor, elim hep kahverengilere gidiyor :/ Renklerin tende duruşu aşağıdaki gibi. Işıktan dolayı açık renkler belirgin çıkmamış, ancak gözde gayet belirginler. Her moda göre renk var denilebilir. Swatch' aşağıdaki gibi:


Renkler soldan sağa; Metal-ica, Adagio, Blink1982, Iron Maid-in, Allegro, The Stroke, Lead Zeppelin, Moderato, Rem, Alice Copper, Presto, Third Eye Blinded

Paleti almamın esas sebeplerinden biri olan şey de, içinde 4 gr’lık bir  Mary lou aydınlatıcı içermesiydi. İsmi aslında “Solid Gold” diye verilmiş, üzerinde Mary Lou yazmıyor ancak neredeyse aynısı. Bu paleti 1-1.5 sene önce aldığımda daha önce hiç aydınlatıcı denememiştim, doğru kullanmayı öğrenince gerçekten de makyajım ayrı bir boyut kazanmış oldu. Daha sonra başka aydınlatıcılar denedim ancak bunun yeri ayrı J Elmacık kemiklerine, burun ucuma (yağlı bir cildiniz yoksa burun kemiğine sürebilirsiniz.), kaş altlarıma kullanıyorum. Kalıcılığı iyi. Yüzün doğal ışık vuran bölgelerini extra ortaya çıkarmak makyajı gerçekten daha güzel gösteriyor, bunu son 1 yıl içinde iyice öğrendim J

İçince bulunan “Don’t You Want Me? İsimli allık da Frat Boy’un aynısı. Evde ayrıca Frat Boy allık da mevcut oradan biliyorum. Zaten koca paleti çantada taşımak hiç bana göre değil J Tatlı ve canlı bir pembe olan Frat Boy da The Balm’ın favori allıklarından. Ancak onun da çok tozuttuğunu söylemeliyim. 

Paletin içinde “Milly” ve “Vanilly” isimli iki adet de krem ruj/allık bulunuyor.  Ben krem allıklara çok alışamadığım için genelde dudağa sürüyorum. Bir de kıvamları allık için fazla yoğun bence, yanağa sürünce verdiği hissi sevmedim. Rujlardan genelde “Milly” rengini kullanıyorum. Doğal ve tatlı bir açık pembe. İnce dudaklı olduğum için koyu renklere çok yönelmiyorum. Daha doğrusu bu paletin rujlarına çok sık yönelemiyorum çünkü ruj yüzümde en çabuk silinen kısım ve paleti yanımda taşımadığım için gün içinde tazeleme şansım olmuyor. Aydınlatıcı, allık ve rujların duruşları aşağıdaki gibi:


Renkler soldan sağa: Solid Gold, Don't you want me?, Milly, Vanilly

Paleti Gratis indirimini beklerseniz 40 TL gibi uygun bir rakama alabilirsiniz. Bekleyin derim J Zira Amerika’da bile daha pahalı satılan The Balm’ı bu fiyatlara almak çok güzel oluyor.  Çok para harcamak istemeyen, bir ürün alayım içinde bir sürü şey olsun diyen kişilere, öğrencilere vs. özellikle öneriyorum. İçinde kalp şeklinde kocaman bir ayna ve  renk kombinlerinden oluşan bir öneri kısmı bile var 

Siz de Balm Jovi sevenler arasında mısınız? J

Bir sonraki postta görüşmek üzere J


16 Ağustos 2015 Pazar

Evde Doğal Vücut Peeling'i Yapımı

Merhaba,

Ciltteki ölü hücreleri atmak, daha taze ve yumuşak bir cilde sahip olmak adına peelingin önemi artık tartışılmaz:) Yüz peelinginin yanında vücut peelingini de ihmal etmemek gerekiyor. Bugün sizlerle evdeki malzemeler ile 10 dk’da rahatlıkla yapabileceğiniz bir doğal vücut peelingi tarifi paylaşacağım. Youtube’da izlediğim birkaç vlogger’ın önerisi üzerine ben de kendi peelingimi oluşturdum ve çok memnunumJ

Gerekli malzemeler: 
- 5 yemek kaşığı toz şeker
- 1 Yemek kaşığı tuz
- 3 yemek kaşığı zeytinyağı
- Yarım limon suyu
- Rendelenmiş yarım limon kabuğu
- 2 yemek kaşığı bal
- Temiz bir kavanoz/kap

İsteğe Bağlı Malzemeler:
 -  8-10 damla tatlı badem yağı
 - Gıda boyası ya da meyve/sebze (Renk vermek için)

İstediğim kriterlere uygun (doğal içerikli, cruelty free, etkili) bir peeling fiyat olarak çok ucuz olmayacaktı, makyaj malzemesi gibi uzun süre dayanacak bir ürün olsa alırdım ancak duşta bol bol kullanacağım düşünülecek olursa bu kadar çabuk bitecek bir ürüne fazla para harcamak istemedim, doğal yolları araştırmaya karar verdim.

Yukarıda yazdığım ölçüleri kendi zevkinize göre de şekillendirebilirsiniz. Daha tanecikli yapıda bir peeling istiyorsanız şeker ekleyebilirsiniz, ya da sonrasında bıraktığı hissin daha yağlı olmasını istiyorsanız zeytinyağı miktarını arttırabilirsiniz. Hatta içine bal yerine nemlendirici losyon koyanlar bile var. Tamamen size kalmış:) Ancak aşağıda olduğu gibi bir macun kıvamını yakalamanızı tavsiye ederim.



İsteğe bağlı malzemelere gelecek olursak, tatlı badem yağının cilde faydalarını birçok yerde okumuştum(E vitamini içermesi, cildi beslemesi vs). Bu sebeple karışıma birazcık ekledim. Ancak eklemediğim zaman da gayet güzel oldu. Bu sebeple evde yoksa ya da almak istemiyorsanız eklemeseniz de olur. Ben elimdekini Gratis’ten 6-7 TL gibi bir fiyata aldım.

Renklendirme işlemini, karışımın gözünüze güzel görünmesini istiyorsanız, ya da peelinginizi bir arkadaşınıza hediye edecekseniz uygulayabilirsiniz:) Gıda boyası kullananlar çoğunlukta, ancak sentetik bir şey eklemek istemediğim için ben kendim gıda boyası yapmak istedim.
İşte yapımı: Amacım mavi/mor renk yapmak olduğu için kırmızı lahana kullandım:) (Turuncu renk için havuç, kırmızı için pancar, yeşil için ıspanak kullanılıyor.) Hepsinin yapım şekli aynı. Doğradığım kırmızı lahanayı minik bir tencerede kaynatıp, suyunu süzdüm ve soğumaya bıraktım. İşte gıda boyamız hazır:) (İpucu: Bu suya çok çok az karbonat eklediğinizde masmavi oluyor:) )



Gıda boyamı birkaç damla ekledim, ama komik bir şekilde karışımım aşağıda gördüğünüz gibi mavi değil pembe oldu! :) Bunun sebebi mavinin eklediğim bal ve zeytinyağının verdiği sarımtırak renkle karışmış olması da olabilir emin değilim, ancak sonuç pembe haliyle çok daha güzel oldu bence:)

İpucu2: Ben bunlarla uğraşamam derseniz, birkaç çileği rondodan geçirip ya da ezip karışıma ekleyebilirsiniz. Çilek, içindeki taneciklerle hem peelinginize fayda sağlar, hem de tatlı bir pembelik verir. Açıkçası ben bir dahaki sefere çilekle yapacağım, cilde de faydalı olduğunu düşünüyorum.



Peelingimi duştan çıkmadan önce son olarak dairesel hareketlerle vücuduma, özellikle bacaklarıma ve kollarıma, uyguluyorum. Durulayıp, havluyu hafifçe kompres yaparak kurulanıyorum.(Peelingin verdiği nemi öldürmemek adına havluyu sürmemek, kompres hareketlerle kurutmak oldukça önemli!) Bu konuda Lilakutu sitesindeki “Vücut Peelingi Nasıl Uygulanır?” videosunu izlemenizi tavsiye ederim.

Sonuç harika:) Ölü deriden arınmış yumuşacık bir cildim oluyor, sonrasında nemlendirme ihtiyacı bile duymuyorum o gün.  Umarım siz de dener ve memnun kalırsınız:)

Görüşmek üzere !