Herkese yeniden merhaba;
Bu yazıda bir ürünü değil, crueltyfree
(hayvanlar üzerinde deney yapmayan) ürünler kullanmaya nasıl başladığımı ve
neden bu şekilde devam edeceğimi anlatmak istedim. Belki bu kararı alacak
insanlara yol gösterici bir yazı olur diye umuyorum.
Birkaç sene öncesine kadar bu benim de çok
önemsemediğim bir meseleydi, açıkçası çok bilgi sahibi de değildim. Her zaman
hayvanları çok seven bir insandım, küçüklüğümden beri evimizden de hayvanlar
hiç eksik olmadı. Özellikle son dönemde evimizin diğer aile bireyi kedimiz “Leon” ile
yaşadıkça, hayvan sevgim daha da derinleşti, sokaktakileri de beslemeye, zor
durumda olan hayvanlara yardım etmeye başladım. Evet böyle bir gerçek var,
insan kendisi evde bir can beslemediği sürece bu kadar hassas olamıyor sanırım,
ya da benim gördüğüm örnekler hep böyleydi.
Bu sevgi derinleştikçe, bir şeyler beni
rahatsız etmeye başladı. Hayvanlar üzerinde çeşitli sektörlerde deneyler
yapıldığını biliyordum, ancak hiç etraflıca araştırmamıştım. Araştırdığımda
gördüğüm manzaralar, okuduğum şeyler korkunçtu. Sağlık sektörü gibi hayati önem
yaşayanları anlayabilirim ancak zevkimiz ve güzelliğimiz uğruna kullandığımız
kozmetik sektörü? İşte bunu anlayamıyordum. Rahatsız edici görselleri burada
paylaşmayacağım, ancak google’da bir tıkla hapsedilen ve ömrü işkence görmekten
ibaret olan hayvanları görebilirsiniz. Ayrıca hayvan deneyine alternatif
yöntemler olduğunu ve birçok markanın çoktan bunlara geçtiğini de
görebilirsiniz. Bu nedenle uzun süre önce, artık sadece crueltyfree (Türkçesi:
zulümsüz) markalar karar verdim. Peki bunu kolayca gerçekleştirebildim mi?
Kesinlikle hayır.
Öncelikle, yıllardır alıştığınız ve çok memnun
olduğunuz ürünleri bırakmak kesinlikle kolay değil. Maybelline, Loreal, Max
Factor vb her yerde karşıma çıkan ve birçok ürününden memnun olduğum uygun
fiyatlı markaları, Mac, Lancome, Benefit, MakeupForever gibi çok şık markaları
bırakmak, bir daha ömür boyu hiç almamaya karar vermek bir anlık olsa bile,
uygulaması bir anda olamıyor. Üstelik sadece makyaj da değil, şampuanlarımdan
(Loreal, Dove, Elidor vs.), cilt bakım ürünlerime (La Roche Posay, Bioderma,
Nivea vs.), sabunlarımdan duş jellerime kadar hepsinde kadar yenilik yapmam
gerekiyordu. Bu geçiş bir anda olmadı, yavaş yavaş gerçekleşti.
Artık ülkemizde bu ürünlere ulaşmak çok daha
kolay, gerek mağazalarsa gerek internette fazlasıyla seçenek mevcut. Yukarıda
bahsettiğim markalarla aynı, hatta daha yüksek performansı taşıyan markalarla
tanıştım bu süreçte. Merak etmeyin, sevdiğiniz ürünlerin muadillerini bulmanız
uzun sürmeyecek :)
Crueltyfree ürün kullanmaya karar veren bir
kişiye önerilerim:
-Ülkemizde bulunabilecek crueltyfree markaların
neler olduğunu araştırın. (Google sayesinde bloglardan, peta’dan, forumlardan
bir çok liste görebilirsiniz. Örneğin: peta, crueltyfreekitty, leapingbunny, mybeautybunny siteleri/blogları bu konudaki güzel kaynaklar)
-Boşa para harcamamak için, yeni markalardan
alışveriş yapmadan önce, istediğiniz ürünle ilgili minik bir araştırma yapın.
(Başkaları memnun mu, o çok sevdiğiniz maskaranın muadili bu yeni ürün olabilir
mi gerçekten?)
-Her şeyi bir anda değiştirmek zorunda değilsiniz,
önce makyajla başlayın mesela, yavaş yavaş cilt bakımına, kişisel bakıma
geçersiniz.
-Bazı markalar crueltyfree oldukları konusunda
dürüst davranmaz, ya da ‘yasalar gerektirmediği sürece deney yapmıyoruz’
açıklamasını yapar. Bu o markanın gerçekte crueltyfree olmadığını gösterir.
Örneğin Çin’de satış yapılacaksa, yasalar gereği hayvan deneyi de yapmak
gerekiyor, marka Çin’de satılıyorsa istisnai bir durum olmadığı sürece, liste
dışıdır.
-Bunları araştırmaya üşeniyorsanız bu işlerle
ilgilenen bir arkadaşınızdan, ya da benimki gibi bloglardan bilgi istemekten
çekinmeyin.
- Üzerinde tavşan logosu bulunan ürünleri
rahatlıkla alabilirsiniz, ancak logo bulunmadığı halde deney yapmayan markalar
da vardır. (Thebalm, Essence gibi)
- Ürünün sadece kendisinin üretiminde değil,
içeriğinde bulunan maddelerin üretiminde de deney yapılmamış olması gerekiyor.
-Ne kadar güzel bir karar verdiğinizin
bilincinde olun ve bu huzurun tadını çıkarın :) Etrafınızdaki
insanlara da aynı şeyi önermeyi unutmayın.
Türkiyede bulunan ve benim alışveriş yaptığım markalar: Urban Decay, The Balm, Note, Essence, Wet n Wild, Gosh, NYX, NYC, Too Faced, Kiko, The Body Shop, Flormar, GoldenRose, Pastel Kozmetik, Jane Iradile, YoungBlood
Türkiye'de olmayan ancak internet alışverişi ile edindiğim markalar: Physicians Formula, Colour Caramel, Colourpop, Tarte, Lavera, Elf
Diğer kullandığım bakım markaları: Cyrene, Babe, Moshos Garden, Raen, Urban Care, Pierre F. Estheticians Formula, Burts Bees, Batiste, Ida.Kew, UniBaby (Eczacıbaşı), Allfree Deodorant, Huiles Baumes, Urtekram, PureBeauty, Bath and Body Works, Ecowell
Son olarak belirtmek isterim ki, deney yapan
markaları kullanan insanları da kesinlikle yadırgamıyorum, herkes aynı
hassasiyette olmayabiliyor, olmak zorunda da değil. Ancak bu kararı verecek
olanlara ışık tutması açısından bu yazıyı yazmak istedim. Yardıma ihtiyacı
olanı bilgim dahilinde yardım etmeye çalışmaktan mutluluk duyarım.
Yeniden görüşmek üzere:)
Hoş çakalın!