12 Mayıs 2016 Perşembe

Hayvanlar Üzerinde Deney Yapmayan (Crueltyfree) Ürünler Kullanma Hikayem

Herkese yeniden merhaba;

Bu yazıda bir ürünü değil, crueltyfree (hayvanlar üzerinde deney yapmayan) ürünler kullanmaya nasıl başladığımı ve neden bu şekilde devam edeceğimi anlatmak istedim. Belki bu kararı alacak insanlara yol gösterici bir yazı olur diye umuyorum.
Birkaç sene öncesine kadar bu benim de çok önemsemediğim bir meseleydi, açıkçası çok bilgi sahibi de değildim. Her zaman hayvanları çok seven bir insandım, küçüklüğümden beri evimizden de hayvanlar hiç eksik olmadı. Özellikle son dönemde evimizin diğer aile bireyi kedimiz “Leon” ile yaşadıkça, hayvan sevgim daha da derinleşti, sokaktakileri de beslemeye, zor durumda olan hayvanlara yardım etmeye başladım. Evet böyle bir gerçek var, insan kendisi evde bir can beslemediği sürece bu kadar hassas olamıyor sanırım, ya da benim gördüğüm örnekler hep böyleydi.



Bu sevgi derinleştikçe, bir şeyler beni rahatsız etmeye başladı. Hayvanlar üzerinde çeşitli sektörlerde deneyler yapıldığını biliyordum, ancak hiç etraflıca araştırmamıştım. Araştırdığımda gördüğüm manzaralar, okuduğum şeyler korkunçtu. Sağlık sektörü gibi hayati önem yaşayanları anlayabilirim ancak zevkimiz ve güzelliğimiz uğruna kullandığımız kozmetik sektörü? İşte bunu anlayamıyordum. Rahatsız edici görselleri burada paylaşmayacağım, ancak google’da bir tıkla hapsedilen ve ömrü işkence görmekten ibaret olan hayvanları görebilirsiniz. Ayrıca hayvan deneyine alternatif yöntemler olduğunu ve birçok markanın çoktan bunlara geçtiğini de görebilirsiniz. Bu nedenle uzun süre önce, artık sadece crueltyfree (Türkçesi: zulümsüz) markalar karar verdim. Peki bunu kolayca gerçekleştirebildim mi? Kesinlikle hayır.

Öncelikle, yıllardır alıştığınız ve çok memnun olduğunuz ürünleri bırakmak kesinlikle kolay değil. Maybelline, Loreal, Max Factor vb her yerde karşıma çıkan ve birçok ürününden memnun olduğum uygun fiyatlı markaları, Mac, Lancome, Benefit, MakeupForever gibi çok şık markaları bırakmak, bir daha ömür boyu hiç almamaya karar vermek bir anlık olsa bile, uygulaması bir anda olamıyor. Üstelik sadece makyaj da değil, şampuanlarımdan (Loreal, Dove, Elidor vs.), cilt bakım ürünlerime (La Roche Posay, Bioderma, Nivea vs.), sabunlarımdan duş jellerime kadar hepsinde kadar yenilik yapmam gerekiyordu. Bu geçiş bir anda olmadı, yavaş yavaş gerçekleşti. 



Artık ülkemizde bu ürünlere ulaşmak çok daha kolay, gerek mağazalarsa gerek internette fazlasıyla seçenek mevcut. Yukarıda bahsettiğim markalarla aynı, hatta daha yüksek performansı taşıyan markalarla tanıştım bu süreçte. Merak etmeyin, sevdiğiniz ürünlerin muadillerini bulmanız uzun sürmeyecek :)

Crueltyfree ürün kullanmaya karar veren bir kişiye önerilerim:

-Ülkemizde bulunabilecek crueltyfree markaların neler olduğunu araştırın. (Google sayesinde bloglardan, peta’dan, forumlardan bir çok liste görebilirsiniz. Örneğin: petacrueltyfreekitty, leapingbunny, mybeautybunny siteleri/blogları bu konudaki güzel kaynaklar)

-Boşa para harcamamak için, yeni markalardan alışveriş yapmadan önce, istediğiniz ürünle ilgili minik bir araştırma yapın. (Başkaları memnun mu, o çok sevdiğiniz maskaranın muadili bu yeni ürün olabilir mi gerçekten?)

-Her şeyi bir anda değiştirmek zorunda değilsiniz, önce makyajla başlayın mesela, yavaş yavaş cilt bakımına, kişisel bakıma geçersiniz.

-Bazı markalar crueltyfree oldukları konusunda dürüst davranmaz, ya da ‘yasalar gerektirmediği sürece deney yapmıyoruz’ açıklamasını yapar. Bu o markanın gerçekte crueltyfree olmadığını gösterir. Örneğin Çin’de satış yapılacaksa, yasalar gereği hayvan deneyi de yapmak gerekiyor, marka Çin’de satılıyorsa istisnai bir durum olmadığı sürece, liste dışıdır.

-Bunları araştırmaya üşeniyorsanız bu işlerle ilgilenen bir arkadaşınızdan, ya da benimki gibi bloglardan bilgi istemekten çekinmeyin.

- Üzerinde tavşan logosu bulunan ürünleri rahatlıkla alabilirsiniz, ancak logo bulunmadığı halde deney yapmayan markalar da vardır. (Thebalm, Essence gibi)

- Ürünün sadece kendisinin üretiminde değil, içeriğinde bulunan maddelerin üretiminde de deney yapılmamış olması gerekiyor.

-Ne kadar güzel bir karar verdiğinizin bilincinde olun ve bu huzurun tadını çıkarın :) Etrafınızdaki insanlara da aynı şeyi önermeyi unutmayın.


Türkiyede bulunan ve benim  alışveriş yaptığım markalar: Urban Decay, The Balm, Note, Essence, Wet n Wild, Gosh, NYX, NYC, Too Faced, Kiko, The Body Shop, Flormar, GoldenRose, Pastel Kozmetik, Jane Iradile, YoungBlood

Türkiye'de olmayan ancak internet alışverişi ile edindiğim markalar: Physicians Formula, Colour Caramel, Colourpop, Tarte, Lavera, Elf

Diğer kullandığım bakım markaları:  Cyrene, Babe, Moshos Garden, Raen, Urban Care, Pierre F. Estheticians Formula, Burts Bees, Batiste, Ida.Kew, UniBaby (Eczacıbaşı), Allfree Deodorant, Huiles Baumes, Urtekram, PureBeauty, Bath and Body Works, Ecowell

Son olarak belirtmek isterim ki, deney yapan markaları kullanan insanları da kesinlikle yadırgamıyorum, herkes aynı hassasiyette olmayabiliyor, olmak zorunda da değil. Ancak bu kararı verecek olanlara ışık tutması açısından bu yazıyı yazmak istedim. Yardıma ihtiyacı olanı bilgim dahilinde yardım etmeye çalışmaktan mutluluk duyarım.

Yeniden görüşmek üzere:)

Hoş çakalın!


3 yorum:

  1. Selam, Pure Beauty'nin cruelty free olduğu bilgisine nasıl ulaştınız? Ben bulamıyorum bu bilgiyi :(

    YanıtlaSil
  2. Selam, Pure Beauty'nin cruelty free olduğu bilgisine nasıl ulaştınız? Ben bulamıyorum bu bilgiyi :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Pure Beauty cruelty free değil biliyorum

      Sil